L-1 Vizesi Nedir?
“Göçmen Olmayan Vizeler” kategorisinde “Geçici İşçi Vizeleri” başlığı altında yer alan L-1 vizesi, Amerika Birleşik Devletleri’nde oldukça rağbet gören vizeler arasındadır. Kısaca “şirket içi transfer edilen vizesi” (-intracompany transferee visa-) olarak bilinen bu vize, dünyaca tanınan çok uluslu büyük şirketlerden orta ölçekli yabancı şirketlere kadar geniş bir yelpazeye hitap etmektedir.
Genel hatlarıyla L-1 vizesi; çok uluslu büyük şirketlerin, birçok ülkeye yayılmış ticari faaliyetlerini hem düzenli ve kesintisiz bir şekilde yürütebilmek hem de bu faaliyetlerini zaman içerisinde daha da büyütebilmek için farklı coğrafyalarda istihdam ettikleri kalifiye elemanlarını, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ofislerine geçici olarak transfer etmelerine olanak sağlar. Stratejik planlama açısından bakıldığında da L-1 vizesinin, çok uluslu şirketlerin küresel rakipleri karşısında uluslararası pazarlarda daha sıkı rekabet edebilmelerinin önünü açan yollardan birisi hâline geldiği görülmektedir. L-1 vizesi aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ofislere transfer edilen çalışanlar, şirket hiyerarşisinde sıradan işçi seviyesinde değil, tam aksine daha yüksek, üst düzey yönetici seviyesinde ya da şirketin ürün veya hizmetleriyle ilgili uzmanlığı kritik öneme sahip personel seviyesindedir.
Ek olarak L-1 vizesi, Amerika Birleşik Devletleri’nde daha önce hiçbir ticari geçmişi olmayan çok uluslu yabancı bir şirketin ilk adımını atarak ABD iş dünyasına giriş yapmasına yani yeni bir ofis, şube veya bağlı şirket açabilmesine veya kuruluşundan itibaren henüz 1 yılını geçirmemiş yeni şirketlere eleman transferi yapılabilmesine imkân tanımaktadır.
Kaç çeşit L-1 Vizesi Vardır?
Göçmenlik ve Vatandaşlık Kanunu’nun 101. maddesine göre L-1 vizesi kendi içinde ikiye ayrılır. Bunlar:
L-1A vizesi: Yönetici veya üst düzey yönetici pozisyonlarında çalışanların şirket içi transferlerinde kullanılır. (-Managerial or Executive Transferee-)
L-1B vizesi: Uzmanlık bilgisine sahip çalışanların şirket içi transferlerinde kullanılır. (-Specialized Knowledge Transferee-)
L-2 vizesi: Bu vize, şirket bünyesinde transfer edilen çalışanların -eğer varsa- eşi ve çocukları için kullanılır.
L-1 Vizesinin Şartları Nelerdir?
L-1 vizesi başvurularında aranan şartları üç ana başlık altında toplamak mümkündür.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki şirket ile yabancı şirket arasında “yeterli ticari ilişki” (-qualifying corporate relationship) olmalıdır.
Transfer edilecek yabancı uyruklu kişinin, Amerika Birleşik Devletleri’ne gelmeden önce hâlihazırda “yeterli yurtdışı iş tecrübesi” (-qualifying employment abroad) olmalıdır.
Transfer edilecek yabancı uyruklu kişi, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki şirkette, “üst düzey yönetici, yönetici veya uzmanlık bilgisine sahip” (-executive, managerial, or specialized knowledge-) personel seviyesinde çalışacak olmalıdır.
1) Amerika Birleşik Devletleri’ndeki şirket ile yabancı şirket arasında “yeterli ticari ilişki” (-qualifying corporate relationship-) olmalıdır.
Hangi durumlarda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki şirket ile yabancı şirket arasında “yeterli ticari ilişki” (-qualifying corporate relationship-) vardır demek mümkündür? Şirketler arası “ticari ilişkinin” L-1 vizesi için “yeterli” seviyede kabul edildiği bazı kurumsal yapılanmalar şunlardır:
(a) “Hâkim (Ana) Şirket & Bağlı (Yavru) Şirket ilişkisi” (-Parent & Subsidiary relationship-)
Bu ilişki, doğrudan veya dolaylı olarak üç şekilde görülmektedir:
Hâkim (Ana) şirket, diğer şirketin hisselerinin hem %50’sinden fazlasına sahiptir hem de şirket yönetimini tamamıyla elinde tutmaktadır.
Hâkim (Ana) şirket, diğer şirketin hisselerinin sadece %50’sine veya %50’sinden daha azına sahip olmasına rağmen şirketin yönetimini tamamıyla elinde tutmaktadır.
Şirketlerden biri, “ortak girişim” (-joint venture-) çerçevesinde diğer şirketin %50 ortağı olmakla beraber hâkim (ana) şirket, diğer tüm iştirakçi şirketlerin üzerinde eşit kontrol ve veto hakkına sahiptir.
Örneğin, tıbbi cihaz teknolojilerinin gelişimi, üretimi ve satışıyla ilgilenen İzmir merkezli çok uluslu bir hâkim şirket, yukarıda belirtilen kurumsal yapılanmalardan birine uyuyorsa sadece İzmir’de çalışan kalifiye elemanlarını değil, başka ülkelerde çalışan üst düzey personelini de L-1 vizesiyle ABD’deki Omaha ofisine transfer edebilir.
Ayrıca ABD’deki ofisin, her zaman bağlı (yavru) şirket olması şart değildir. Yani, Omaha ofisi hâkim (ana) şirket, İzmir ofisi ise bağlı (yavru) şirket olsaydı, bu hâlde de yine L-1 vizesiyle personel transferi yapmak -şirketler arası ticari ilişki yeterli seviyede olduğu sürece- mümkün olurdu.
(b) “Merkez Şirket & Şube ilişkisi” (-Main Office & Branch Office relationship-)
Şube, merkez şirketin doğrudan bir uzantısıdır ve merkez şirketin bulunduğu coğrafi alandan farklı bir yerde ticari faaliyetlerini yürütür. Şube, merkez şirketten ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olamaz. Eğer şube, merkez şirketten ayrı bir tüzel kişiliği sahip olursa, şube vasfından kanunen çıkmış demektir.
Ayrıca, bir şubenin L-1 vizesiyle eleman transferi yapabilmesi için “Amerika Birleşik Devletleri’nde ticari faaliyetlerde bulunan yabancı bir şirket olarak tescil edilmiş olması” (-be registered as a foreign corporation operating in the United States-) gerekmektedir.
(c) Bir şirketler grubu içinde yer alan şirketlerin birbirleriyle olan “ortalık ilişkisi” (-affiliate relationship-)
Bu kurumsal yapılanma ise üç şekilde karşımıza çıkmaktadır:
Her iki bağlı (yavru) şirketin hem hisseleri hem de yönetimi aynı hâkim (ana) şirketin veya gerçek kişinin elindedir.
Her iki şirketin hem hisseleri hem de yönetimi yaklaşık olarak birbirine benzer oranlarla aynı gerçek kişilerin elindedir.
Bazı çok uluslu muhasebecilik şirketleri.
2) Transfer edilecek yabancı uyruklu kişinin, Amerika Birleşik Devletleri’ne gelmeden önce hâlihazırda “yeterli yurtdışı iş tecrübesi” (-qualifying employment abroad-) olmalıdır.
Buradaki “yeterli yurtdışı iş tecrübesi” ile anlatılmak istenen diğer bir deyişle, L-1 vizesi alabilmek için yerine getirilmesi gereken şart kısaca şöyledir: Transferi yapılacak elemanın, L-1 vize başvurusunu yapmadan evvelki son 3 yıl içinde en az 1 yıl boyunca o yabancı şirkette, üst düzey yönetici, yönetici veya uzmanlık bilgisine sahip personel seviyesinde “kesintisiz ve tam zamanlı” (-continuously and full time-) çalışmış olması gerekmektedir. Bu 1 yıllık “kesintisiz ve tam zamanlı” iş tecrübesi, son 3 yılın içinde herhangi bir yıl olabilir. Yani L-1 vizesine başvurulduğunda, söz konusu tecrübenin illâki son 1 yılda edinilmiş olması şart değildir.
Bununla beraber, 1 yıllık “kesintisiz ve tam zamanlı” (-continuously and full time-) çalışmanın, toplam gün üzerinden hesaplandığını da unutmamak gerekir. Yani, söz konusu iş tecrübesi tam olarak 365 güne denk gelmelidir. Örneğin transfer edilecek eleman, yurtdışındaki şirkette çalışırken ABD’ye turistik veya iş amaçlı kısa ziyaretlerde bulunursa, 1 yıllık süre kural olarak başa sarmaz ve hâlâ aynı şirket için “kesintisiz” (-continuously-) bir şekilde çalıştığı kabul edilir. Ama ABD içinde geçirilen günlerin tek tek toplanıp 1 yıllık süreden çıkartılması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, yazın 15 günlüğüne ABD ziyareti yapan bir çalışanın doldurması gereken 1 yıllık iş tecrübesi süresi, ‘1 yıl artı 15 gün’ şeklinde hesaplanmalıdır.
Son olarak, yurtdışı iş tecrübesinin “tam zamanlı” (-full time-) olması aranmaktadır. Birkaç yıla yayılmasına rağmen hepsi bir araya getirildiğinde toplam 1 yıla tekabül eden “yarı zamanlı” (-part time-) iş tecrübesi, L-1 vizesi başvurularında kabul edilmemektedir. Bu kuralın tek istisnası ise transfer edilecek kişinin, bir şirketler grubu içinde yer alan “ortak şirketler” (-affiliates-) arasında “yarı zamanlı” (-part time-) çalışan olarak paylaşıldığı durumlardır. Yani L-1 vizesi başvurusundan olumlu bir sonuç alınabilmesi için transferi planlanan elemanın, tüm ortak şirketlerde yarı zamanlı çalışıyor gibi görünse de çalıştığı bütün süreler birleştirildiğinde tam zamanlı çalışan birinin saatleriyle aynı veya daha fazla olması gerekmektedir.
3) Transfer edilecek yabancı uyruklu kişi, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki şirkette “üst düzey yönetici, yönetici veya uzmanlık bilgisine sahip” (-executive, managerial, or specialized knowledge-) personel seviyesinde çalışacak olmalıdır.
Yukarıda kısaca değinildiği üzere yönetici veya üst düzey yöneticiler için L-1A vizesi, uzmanlık bilgisine sahip çalışanların şirket içi transferlerinde ise L-1B vizesi kullanılmaktadır. ABD’ye transferi yapılacak çalışanın, yabancı şirketteki pozisyonu ile ABD’de geçiş yapacağı ofisteki pozisyonunun birbirleriyle aynı veya benzer olmaları şart değildir. Örneğin, yurtdışındaki şirkette yönetici pozisyonunda çalışan birinin, ABD’deki ofise uzmanlık bilgisine sahip çalışan kategorisinde geçiş yapması mümkündür. Bu kuralın tek istinası ise ABD’de ilk defa L-1 vizesiyle yeni bir ofisin açıldığı durumlardır. Bu tür durumlarda kural olarak geçiş yapacak elemanın, ABD dışında çalıştığı pozisyon ile ABD’deki pozisyonlarının birebir aynı olması gerekmektedir.
Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisi'ndeki (-United States Citizenship and Immigration Services, USCIS-) memurların, L-1A dilekçelerini incelerken kontrol ettikleri bir diğer konu da transfer edilecek çalışanın, ABD’deki şirkette geçireceği zamanının büyük bir kısmını yönetici veya üst düzey yönetici pozisyonlarında çalışanların yapması gereken işlerle harcayıp harcamayacağıdır. Yani başvuru dilekçesinin analizinde, ABD’ye gönderilecek kişinin çalışacağı pozisyon “günlük işlerde aktif bir katılım” (-hands on performance of day to day operations-) mı gerektiriyor yoksa, bu işlerden sorumlu çalışanların idaresini mi gerektiriyor sorularına cevap aranır. 1988 yılında Temyiz Mahkemesinin verdiği bir kararda da belirtildiği üzere; eğer transfer edilecek çalışan, ABD’deki şirkette geçireceği zamanının büyük bir kısmını bir malı bizzat üretmek ya da bir hizmeti bizzat vermek için harcayacaksa söz konusu çalışan, yönetici veya üst düzey yönetici seviyesinde kabul edilemez. Bu nedenle L-1A başvuru dilekçelerinde, şirketin iç yapısını gösteren bir görselin sunulması oldukça faydalıdır. Şirket hiyerarşisini gösteren bu görselin yanında bilhassa alt kademelerde çalışanların isimleri, iş unvanları, eğitim ve iş geçmişleri ile yaptıkları işlerin detaylı açıklamaları da başvuru dosyasına eklenmelidir ki; USCIS memurları, transfer edilecek çalışanın ABD’deki şirkette gündelik, alt kademenin yapması gereken işlerle pek fazla vakit harcamayacağı, zamanının büyük bir kısmını gerçekten de yönetici veya üst düzey yöneticilerin yapması gereken işlerle geçireceği konusunda ikna olsunlar.
L-1A Yönetici veya Üst Düzey Yönetici vizesi başvurularında sıklıkla yapılan hatalardan biri, Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisi'ne (-United States Citizenship and Immigration Services, USCIS-) gönderilen başvuru dilekçesinin “iş tanımı” (-job description-) kısmında, transfer edilecek çalışanın yerine getireceği görevlerin detaylı ve anlaşılır bir dille açıklanmaması ya da bu iki pozisyon için aranan kriterlerin tamamen birbiriyle karıştırılmasıdır. L-1A vizesi her ne kadar hem yöneticiler hem de üst düzey yöneticiler için veriliyor olsa da bu pozisyonlar için aranan kriterlerin birbirinden farklı olduğunu unutmamak gerekir. Dolayısıyla L-1A vizesi başvurularında, Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisi'ne gönderilen başvuru dilekçesindeki iş tanımı ile L-1A vizesi için aranan kriterlerin kalem kalem karşılaştırılması ve ispat edilmesi gerekmektedir.
L-1A “Yönetici” (-manager-) pozisyonu için aranan kriterler genel hatlarıyla şu şekildedir:
Transfer edilecek kişi, ABD’deki şirkette zamanının büyük bir kısmında öncelikli olarak,
Şirketin bir departmanını, alt departmanını veya bir bölümünü yönetecek,
Şirketin bir departmanında, alt departmanında veya bir bölümünde yapılan günlük işler hakkında takdir yetkisini kullanabilecek,
Şirketin denetim ve gözetiminden mesul kişilerin, şirketin idare biriminde görev yapanların ve mavi yakalı çalışanların işlerini kontrol edebilecektir.
Ek olarak, şirket hiyerarşisi içerisinde eğer alt kademede çalışanlar doğrudan bir başkası tarafından denetleniyorsa yani, alt kademede çalışanlar ile “yönetici” (-manager-) arasında başka bir çalışan varsa, transfer edilmesi planlanan bu yöneticinin, alt kademede çalışanların işe alınması, işten kovulması, terfi ettirilmesi veya iş izni verilmesi gibi birçok idari kararı ya bizzat alabilmesi ya da bu kararların alınmasını tavsiye edebilme yetkisi olmalıdır. (Eğer transfer edilmesi planlanan bu yöneticinin altında çalışan kimse yoksa o zaman ya şirket hiyerarşisi içinde ya da yönetmekle sorumlu olduğu tüm projelerde hep üst düzeyde görevli olması gerekmektedir.)
L-1A “Üst Düzey Yönetici” (-executive-) pozisyonu için aranan kriterler ise genel hatlarıyla şu şekildedir:
Transfer edilecek kişi, ABD’deki şirkette zamanının büyük bir kısmında öncelikli olarak,
Şirketi veya şirketin hatırı sayılır büyüklükte bir kısmını yönetecek,
Şirketin hedef ve politikalarına karar verecek,
Şirketle ilgili konularda karar alırken oldukça geniş takdir yetkisine sahip olacaktır.
Ek olarak, transfer edilecek “üst düzey yönetici” (-executive-) şirket yönetim kurulu üyelerinden, hissedarlardan veya şirket hiyerarşisinde kendisinden daha üst düzeyde bulunan diğer yöneticilerden sadece genel bir denetim veya yönlendirme almalıdır.
Üst düzey yöneticiler, çalıştıkları şirketi hukuki yönden bağlayıcılığı olan belgelere de imza atma yetkisine sahiptirler. Yönetici pozisyonunda çalışanların ise böyle bir yetkisi yoktur. Üst düzey yöneticilerin hem finans, reklam, pazarlama, üretim, araştırma, satın alma departmanlarında çalışanlar hem de şirket avukatları ile mühendisleri üzerinde oldukça geniş bir takdir yetkisine sahip olduklarını belirtmek gerekir. Üst düzey yöneticilere kıyasla, sadece yönetici olarak çalışanların bu konulardaki yetkisi ise çok daha dar bir alandadır. Ayrıca, üst düzey yöneticiler çoğu zaman farklı ülkelerdeki ofislerin de yönetimlerinden mesûlken, sadece yönetici olarak çalışanlar genelde bir ofisten sorumludurlar.
L-1B “Uzmanlık bilgisine sahip” (-Specialized Knowledge-) çalışanlar:
Bu kategoride başvuru yapan çalışanların sahip olması gereken nitelikli bilginin tam olarak ne olduğunu anlayabilmek için Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisinin (-United States Citizenship and Immigration Services, USCIS-) 2015 yılında yayınlandığı bildiri ile Göçmenlik ve Vatandaşlık Kanunu’nun 214. maddelerini bir arada değerlendirmek gerekir. Bu iki kaynak beraber analiz edildiğinde L-1B başvurularında aranan nitelikli bilginin aslında iki anlamı olduğu anlaşılmaktadır:
(1) “Uzmanlık bilgisi” (-Specialized Knowledge-): Bu bilgi, şirketin bir ürünü, hizmeti, ticari metodu, araştırması, cihazı, idaresi veya diğer ticari çıkarları ile bunların uluslararası pazarlarda nasıl pratiğe geçirileceği hakkındaki bilgidir. Söz konusu bilgi, ABD ofisinde çalışanların veya ilgili sektörde çalışan diğer insanların haiz olduğu mesleki bilgilerle kıyaslandığında gerçekten nadir bulunan, kendine has, özgün nitelikte olan bir bilgidir.
(2) “İleri düzeyde bilgi” (-Advanced Knowledge-): Bu bilgi, şirketin ticari faaliyetlerini gerçekleştirmek ya da ticari bir amaca ulaşmak için izlediği yol, yöntem ve kurumsal süreçlerle ilgili bilgidir. Burada bahsedilen bilgi, ilgili sektörde çalışanlar arasında yaygın olarak bulunmamaktadır. ABD ofisinde çalışanlar tarafından da muhtemelen kavranamayacak kadar karışık, ileri düzeyde ya da anlaşılması hayli zor olan bir bilgidir.
Unutmamak gerekir ki, burada bahsi geçen ‘uzmanlık’ bilgisinin veya ‘ileri düzeydeki’ bilginin ticari sır seviyesinde olmasına ya da ilgili sektörde sadece ve sadece L-1B vizesine başvuran şirket ya da şahıs tarafından bilinmesine gerek yoktur. Bununla beraber, ilgili sektördeki çalışanlar tarafından genelde bilinen, kavraması çok zor olmayan ya da kişiden kişiye aktarımı oldukça kolay olan bilgiler, L-1B vizesi açısından ‘uzmanlık’ bilgisi ya da ‘ileri derecede’ bilgi olarak kabul edilmemektedir. Ek olarak L-1B vizesi başvurularında, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir iş gücü eksikliğinin olduğunu kanıtlamaya gerek yoktur. Yani, ABD’deki şirkette yerine getirilmesi gereken görevleri hâlihazırda yapabilecek bir Amerikan vatandaşının bulunamadığını ispatlamak için bir çalışma yapıldığını göstermek zorunluluğu yoktur.
L-1B başvurularının, L-1A başvurularına göre genelde daha fazla reddedilmesi, bu başvurularda ispat edilmeye çalışılan uzmanlık bilgisinin sübjektif yapısından yani, işçiden işçiye, şirketten şirkete, sektörden sektöre değişiklik göstermesinden kaynaklanmaktadır. Bununla beraber, L-1B başvurularının nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda bazı USCIS memurlarının almış olduğu eğitimlerin yetersizliği de maalesef yüksek red oranlarına yol açmaktadır.
L-1 Vizesinin Süresi Ne Kadar?
L-1A ve L-1B vizeleri ilk etapta 3 yıl olarak verilir. Uzatma başvurularıyla beraber bu süreyi 2 yıl daha uzatmak mümkün olsa da L-1A vizesi için en fazla 7 yıl, L-1B vizesi içinse en fazla 5 yıllık bir mühlet verilmektedir. Söz konusu 5 veya 7 yıllık kısıtlamalar, ABD’de ikametgâhı olmayan ve işi gereği ya sezonluk çalışan ya da ABD’deki kalış süresi 1 yıl içinde toplam 6 ayı geçmeyen çalışanlara uygulanmamaktadır.
Ayrıca 5 veya 7 yılın sonunda yeniden L-1 vizesine başvurma imkânı da tanınmaktadır. Fakat L-1 vizesi bitmiş bir kişinin yeniden L-1 vizesine başvurabilmesi için kural olarak 1 yıl boyunca ABD sınırları dışında ikamet etmesi gerekmektedir.
Unutmamak gerekir ki; sadece yasal yollarla ülkeye giriş yapılan ve fiziksel olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde geçirilen günler kural olarak 5 veya 7 yıldan düşmektedir. Yani L-1 vizesini aldıktan sonra, ABD sınırları dışında geçirilen kullanılmamış günleri bazı durumlarda “yeniden saydırtabilmek” (-recapture-) mümkündür.
Bununla beraber, ABD’de “yeni ofis” (-new office-) açmak için L-1 vizesine başvurulmuş ise ilk etapta alınabilecek azami vize süresi sadece 1 yıldır.
L-1 Vizesiyle “Yeni Ofis” (-new office-) açmanın şartları nelerdir?
Daha önce belirtildiği üzere L-1 vizesi, Amerika Birleşik Devletleri’nde daha önce hiçbir ticari geçmişi olmayan çok uluslu yabancı bir şirketin ilk adımını atarak ABD iş dünyasına giriş yapmasına yani yeni bir ofis, şube veya bağlı şirket açabilmesine veya kuruluşundan itibaren henüz 1 yılını geçirmemiş yeni şirketlere de eleman transferi yapılabilmesine imkân tanımaktadır.
Yürürlükteki uygulamalara göre “yeni ofis” (-new office-), ABD’de düzenli, sistemli ve devamlı bir şekilde kâr amaçlı mal veya hizmet sağlayan şirketlerdir. 1 yılını geçiren şirketler artık normal şirket muamelesine tâbi tutulurlar. Tescil edilmesine rağmen sadece kâğıt üzerinde var olan fakat gerçekte hiçbir ticari faaliyeti olmayan şirketler yeni ofis olarak kabul edilmemektedir. L-1 dilekçe başvurusunu değerlendiren memur, tescilli şirketin gerçekten bir mal üretip üretmediğini veya bir hizmet sağlayıp sağlamadığını kontrol eder.
İşverenin, açılan yeni ofise L-1 vizesiyle yönetici veya üst düzey yönetici transferi yapabilmesi için yerine getirmesi gereken bazı şartlar şunlardır:
İşveren, yeni ofis için yeterli fiziksel tesisleri temin etmiş olmalıdır,
L-1 vizesiyle transfer edeceği çalışan, son 3 yıl içerisinde en az 1 yıl boyunca yönetici veya üst düzey yönetici olarak çalışmış olmalıdır,
ABD ofisi, L-1 başvurusu onaylandığından itibaren geçen 1 yıl içinde, transfer ettiği yönetici veya üst düzey yöneticiyi maddi olarak karşılayabilecek güce ulaşmış olmalıdır.
Genelde sıkı bir kontrole tâbi tutulan yeni ofis başvurularında, detaylı hazırlanmış bir iş planının sunulması, yabancı şirket ile ABD’deki şirket arasındaki kurumsal ilişkinin ispat edilmesi, finansal kaynakların yeterliliği ve kiralanan ya da satın alınan iş yerlerinin delillerle gösterilmesi oldukça önem taşımaktadır.
L-1 Vizesi Başvurusu Nasıl Olur?
L-1 vizesi başvurularında süreci, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ofis başlatır. Bu ofis, transfer etmek istediği yabancı uyruklu kalifiye işçi için ilk önce Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisi'ne (-United States Citizenship and Immigration Services, USCIS-) başvurur. İşveren, bu başvuruyu I-129 ve “Ek L” (-L supplement-) Formlarını eksiksiz bir şekilde doldurarak yapar. İşçinin ABD’ye transferi sürecinde herhangi bir gecikme yaşanmaması için yapılan başvuruyla beraber doğru dilekçe harcının ödenmesi ve gerekli bütün kanıtların eksiksiz bir şekilde dosyaya eklenmesi gerekmektedir.
Transfer edilecek kişi ABD dışında ise:
Böyle bir durumda ilk önce ABD’deki ofisin yaptığı başvurunun Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisi tarafından onaylanması beklenir. İşveren, dilekçe başvurusunun onaylandığı haberini kendisine gönderilen I-797 Formu aracılığıyla alır. Uzun açılımı, “I-797 Formu, Dilekçe hakkında Bildirim” diye geçer. (-Form I-797, Notice of Action-)
Transfer edilecek çalışan, işvereni bu onay belgesini aldıktan sonra ancak L-1 vizesi için ABD konsolosluğuna internet üzerinden DS-160 Formunu doldurularak başvurur. Uzun açılımı, “DS-160 – Göçmen Olmayan Vize Başvuru Formu” diye geçer. (-DS-160, Online Nonimmigrant Visa Application Form-) Transferi planlanan işçi, I-797 Formu ve konsolosluk tarafından istenen diğer evraklarla beraber daha sonra vize görüşmesine gidebilir.
Transfer edilecek kişi ABD içinde ise:
Eğer çalışan hâlihazırda başka bir statüde ABD’de içindeyse, “statü değiştirme” (-change of status-) başvurusu yaparak da L-1 statüsüne geçebilir.
Başarı şansı yüksek bir statü değiştirme başvurusu yapabilmek için aşağıdaki koşulların mevcut olması gerekmektedir:
Ülkeye yasal yollardan giriş yapmış olmak,
Kaçak çalışmamış olmak,
Elektronik I-94 kartında verilen kalış izni süresini aşmamış olmak,
ABD’deki statüsünü ihlal edecek hâl ve hareketlerde bulunmamış olmak.
Burada iki önemli hususu da yeri gelmişken belirtmek gerekir. Birincisi; “Vize Muafiyet Programı” (-Visa Waiver Program-), C transit vizesi, D gemi veya uçakta çalışan görevli vizesi, K nişanlılık vizesi veya bazı J-1 ziyaretçi değişimi & staj programı vizesiyle ABD’ye giriş yapan kişilerin statü değiştirme başvuruları kural olarak kabul edilmemektedir. İkinci nokta ise ABD içinde yapılan statü değişikliği bilindiği üzere bir vize yerine geçmemektedir. L-1 statü değişikliği başvurusu onaylanan kişi ABD dışına çıkarsa, tekrar geri gelmek istediğinde konsolosluktan L-1 vizesi alması gerekmektedir. Unutmamak gerekir ki; ABD’de alınmış statü değişikliği onay belgesi, konsoloslukta çalışan memurun takdir yetkisi üzerinde herhangi bir ağırlık taşımamaktadır.
Ek olarak, USCIS onaylı “Toplu L” (-Blanket L-) Dilekçesi olan çok uluslu büyük şirketler, I-129 Formunu her transfer etmek istediği çalışanı için ayrı ayrı doldurmaktan muaftırlar. Bu ölçekteki şirketlerin çalışanları direkt konsolosluğa L-1 vize başvurusunda bulunabilirler.
“Toplu L” (-Blanket L-) Dilekçesi Nedir?
Göçmenlik ve Vatandaşlık Kanunu’nun (-Immigration and Nationality Act, INA-) 214. Maddesinde bahsedilen “Toplu L” (-Blanket L-) Dilekçesi, ofisler arası işçi transferinin daha seri ve hızlı bir şekilde yapılması için tasarlanmıştır. USCIS onaylı “Toplu L” (-Blanket L-) Dilekçesi olan bir işveren, ABD’ye transfer etmek istedigi her kalifiye işçi için tek tek başvuru yapmak zorunda değildir.
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'nın (-United States Department of State, DOS-) web sitesinde yer alan Dışişleri Kılavuzu (-The Foreign Affairs Manual, FAM-) “Toplu L” (-Blanket L-) başvurusunun onay alabilmesi için aranan kriterleri şu şekilde sıralamaktadır:
- İşveren ve bu işverene bağlı olduğu L Dilekçesinde beyan edilen kuruluşların hepsi kâr amaçlı mal veya hizmet tedarikiyle iştigal etmektedir.
- İşverenin, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1 yıl veya daha uzun süredir ticari faaliyetlerde bulunan bir ofisi vardır.
- İşverenin, 3 veya 3’ten fazla yerel & yabancı şubeleri, bağlı şirketleri veya şirketler grubu vardır.
Yukarıdaki şartlara ek olarak, işveren ile bu işverene bağlı olduğu L Dilekçesinde beyan edilen kuruluşların:
- Son 12 ay içerisinde yönetici, üst düzey yönetici veya uzmanlık bilgisine sahip çalışanları için yaptığı L vizesi başvurularından en az 10 tanesi onaylanmış olmalıdır.
Veya,
- ABD’de bulunan şubeleri veya şirket grubunun toplam yıllık satış miktarları en az 25 milyon dolar olmalıdır.
Veya,
- ABD’de en az 1,000 tane çalışanı istihdam etmeleri gerekmektedir.
USCIS onaylı “Toplu L” (-Blanket L-) Dilekçesi ilk etapta 3 yıl geçerlidir. Yukarıdaki şartlar yerine getirildiği sürece her 3 yılın sonunda yeniden bir 3 yıl daha uzatmak mümkündür. Fakat USCIS’den onay aldıktan sonra, 3 yıl boyunca hiç işçi transferi yapmadığı tespit edilen şirketlerin onayları yine USCIS tarafından geri alınır.
L-1 Vizesi ile Yeşil Kart (Green Card) Alınır mı?
“Göçmen Olmayan Vizeler” kategorisinde “Geçici İşçi Vizeleri” başlığı altında yer alan L-1 vizesi, aynı zamanda “çifte niyetli vizeler” (-dual intent visas-) kategorisindedir. Yani, L-1 vizesiyle çalışan bir işçinin hem kısa vadede ABD’de geçici olarak kalma ve çalışma niyeti olabilir hem de uzun vadede temelli olarak ABD’de yaşama ve yeşil kart sahibi olma niyeti olabilir. “Göçmen Olmayan Vizeler” kategorisindeki vize başvurularında aranan “… kendi ülkesindeki daimî ikametgâhını terk etmeme niyetinin olması …” koşulu, L-1 vizesi başvurularında aranmamaktadır.
L-1A yönetici veya üst düzey yönetici vizesi olan kişilerin, EB-1 kategorisinde yeşil kart alma şansı olabilir. EB-1 kategorisinde yeşil karta başvuranlar, bu başvurularını yapmadan önce Çalışma Bakanlığı (-United States Department of Labor, DOL-) tarafından onaylanmış “işçi sertifikası” (-labor certification-) almak zorunda değildirler. L-1B vizesi olan şahıslar ise yeşil kart başvurularını yapmadan önce Çalışma Bakanlığı’ndan onaylı işçi sertifikalarını almak zorundadırlar. L-1B vizesi olan kişilerin, bu sertifika alındıktan sonra ancak EB-2 veya EB-3 kategorilerinde yeşil kart alma şansları olabilir.
Şirketlerin birleşmeleri, bölünmeleri veya devralınma işlemleri gibi durumlarda ortaya çıkan yeni kurumsal yapılanmalar ve bu yapılanmalar sonucu değişikliğe uğrayan şirket sahiplik oranları, L-1 vizesiyle daha önce ABD ofisine transfer edilen çalışanların yasal statülerini etkiler mi? L-1 vizesi başvurularında ispat edilmesi gereken şirketler arası “yeterlilik ilişkisi” (-qualifying relationship-) en iyi hangi belgelerle kanıtlanabilir? L-2 vizesini alan kişi, yanında L-1 vizeli aile bireyi olmadan da ABD’ye giriş yapabilir mi? Amerika Birleşik Devletleri’nde geçerli L-1 statüsü olan bir şahsın, H-1B statüsüne geçiş yapmak istediğinde dikkat etmesi gereken kritik noktalar ve tarihler hangileridir? L-1 vizesi başvurularında aranan “Son 3 yılın 1 yılını fiziksel olarak ABD dışında geçirmiş olmak…” kuralının istisnaları var mıdır? Pasaportuna L-2 vizesi işlenen çocuk, 21 yaşına gelince göçmenlik statüsünde herhangi bir değişiklik olur mu? E-2 veya H-1B vizelerine kıyasla, L-1 vizesine başvurmanın avantajları nelerdir? L-1B’den L-1A statüsüne geçiş yaptıktan sonra ABD dışına seyahat eden bir şahıs, geri gelmek istediğinde konsolosluktan L-1A vizesi almak yerine pasaportundaki L-1B vizesini kullanarak ABD’ye giriş yapabilir mi? USCIS onaylı “Toplu L Dilekçesi” (-Blanket L-) olan çok uluslu bir şirket, söz konusu dilekçeyi hangi durumlarda kanunen güncellemek zorundadır? L-1 vizesiyle yeşil kart alan biri daha sonra yeşil kartından feragat edip tekrar L-1 vizesine başvurabilir mi? Belli zaman aralıklarında, kısa süreli olarak kullanılan L vizesinden (-intermittent L visa-) tam zamanlı L vizesine geçiş sürecinde nelere dikkat etmek gerekir? Tam zamanlı L vizesine geçiş başvurusunda “daha önce kullanılmamış günleri saydırtabilmek” (-recapture-) mümkün müdür? L-1 statüsündeki şahıs H-1B statüsüne geçerse, L-2 statüsündeki eşinin çalışma iznine ne olur? İşveren, transfer edildiği ülkeyi beğenmediği için şirketin ABD ofisine geri dönmeyi talep eden kalifiye elemanına, “…transfer işlemleriyle ilgili bütün masraflar işçinin kendi cebinden karşılanmalıdır…” şeklinde bir şart koşabilir mi? Şahıs şirketi (-sole proprietorship-) kurarak L-1 vizesi almak mümkün müdür? I-129 Formu doldurulurken nelere dikkat etmek gerekir? L-1 vizesiyle sponsor olunan bazı mesleklerin, USCIS memurları tarafından “dolandırıcılık soruşturması” (-fraud investigation-) kapsamında yapılan “habersiz işyeri ziyareti” (-random site visit-) olasılığını arttırdığı doğru mudur? L-1 vizesi 7 seneden fazlaya uzatılabilinir mi? Çok uluslu yabancı bir şirket, Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni bir ofis açıp aynı ticari faaliyetlerini orada da sürdürmek yerine, tamamen farklı bir alanda ticari faaliyeti olan başka bir şirketi satın alırsa, bünyesindeki yönetici veya üst düzey yöneticileri yine L-1 vizesi aracılığıyla bu yeni şirkete transfer edebilir mi? L-1 vizesiyle çalıştırdığı işçisinin görevine son veren işveren, bu durumu USCIS’e bildirmek zorunda mıdır? “Şirket birleşmeleri ve satın almaları” (-mergers and acquisitions-) sonucu oluşan bir “halef şirket” (-successor in interest-) L-1 vizesi sponsorluğu yapabilir mi? L-1 vizeli şahsın, yeşil karta başvurmadan önce belli bir süre L-1 statüsünde olması gerekir mi? ABD’de transfer edildiği ofisin bulunduğu eyaletten farklı bir eyalete taşınmasına rağmen, “uzaktan çalışma” (-remote work-) yoluyla görevlerini hâlâ eksiksiz bir şekilde yerine getiren çalışanın L-1 vizesi tehlikeye girer mi? Yeşil kart başvurusu yapılacağı zaman L-1A statüsünde olmak mı yoksa L-1B statüsünde olmak mı daha avantajlıdır? L-1 vizesi üzerinden yeşil karta başvuran kişi, dosya işlem sürecinde ABD dışına seyahat edebilir mi? ABD’ye L-1 vizesiyle transfer edilen bir şahıs, hafta sonları veya boş zamanlarında ikinci bir işte çalışarak kendine ek gelir sağlayabilir mi? L-1 statüsü uzatma başvurusunu (-extension of stay-) zamanında yapmasına rağmen dosya işlem süreçlerinin ağır ilerlemesinden dolayı hâlâ bir sonuç alamamış, bu sırada elektronik I-94 kartında kendisine verilen kalma izni süresini de bitirmiş olan kişi yasal olarak çalışmaya devam edebilir mi? USCIS’in ABD’deki işverene verdiği L-1 dilekçesi onayının geçerlilik süresi ile ABD konsolosluğunun kalifiye çalışana verdiği L-1 vizesi sürelerinin birbirinden farklı olması bir sorun teşkil eder mi?
Amerika Birleşik Devletleri’nde baroya bağlı ve lisanslı olarak çalışan bir avukattan durumunuzla ilgili profesyonel danışmanlık almak isterseniz, ofisimizle irtibata geçebilirsiniz.
Legal Disclaimer: (Zorunlu Yasal Uyarı)
This blog has been created by the Law Office of Direnc Ak, Esq. Any information contained herein is for general informational purposes only and should not be construed as legal advice on any subject matter. Visiting the website and/or viewing blog posts, commenting on them, or contacting the Law Office of Direnc Ak, Esq. throughthe website, by e-mail or other means does NOT create an attorney-client relationship. No reader of this blog should act, or refrain from acting, on the basis of any information included in, or accessible through, this blog without seeking the appropriate legal or other professional advice on the particular facts and circumstances at issue from a lawyer licensed in the recipient’s state, country or other appropriate licensing jurisdiction. Before forming an attorney-client relationship, it is necessary that the Law Office of Direnc Ak, Esq. determines whether any conflicts of interest exist and expressly agrees to the specific terms and conditions of the engagement. As such, you should not use this website to provide any confidential information about your legal matter. The Law Office of Direnc Ak, Esq. disclaims all liability in connection with actions taken, or not taken, based on any or all the contents or information accessible through this site. By the time you finish reading this blog, the information you viewed might be incomplete, wrong, or out of date. The Law Office of Direnc Ak, Esq. makes no claims, promises, or guarantees about the accuracy, completeness, or adequacy of the contents of this site, and expressly disclaims liability for errors and omissions in the contents of this blog.
This blog may constitute attorney advertising. Prior results do not guarantee a similar outcome.
The Law Office of Direnc Ak, Esq. may provide links to third party websites. These links are provided only as a convenience. Linked websites are not reviewed, controlled, or examined by the Law Office of Direnc Ak, Esq. Therefore, The Law Office of Direnc Ak, Esq. is not responsible for the information, advertising, products, resources, or other materials, of any linked site or any link contained in a linked site. The inclusion of any link does not imply endorsement by the Law Office of Direnc Ak, Esq. In addition, please be aware that your use of any linked site is subject to the terms and conditions applicable to that site.
Except as expressly and unambiguously provided herein, the Law Office of Direnc Ak, Esq. does not grant you any express or implied rights to the information or content provided on this website under any copyrights, trademarks, or other intellectual or industrial property rights. All content is subject to copyrights and may not be reproduced or redistributed in any form without express written consent of the author.